Sağlık alanında simülasyonun tarihçesi çok eski yıllara dayanmakla birlikte, teknolojideki gelişmeler, hasta güvenliği kültürü oluşturma gibi birçok faktörün etkisiyle günümüzde sağlık eğitiminin vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Mezuniyet öncesi ve sonrası; öğrencilerin ve sağlık profesyonellerinin klinik becerilerini geliştirme, iletişim, problem çözme, eleştirel düşünme, klinik karar verme, ekip çalışması gibi teknik ve teknik olmayan becerilerinin öğretiminde sıklıkla kullanılmaktadır. Klinik simülasyon, öğrencilere ve sağlık profesyonellerine gerçek klinik ortamlarda elde edilmesi zor olan çeşitli klinik senaryolara yönelik kanıta dayalı deneyimsel öğrenme fırsatı sunmaktadır. Sağlık hizmetlerinin sunumunda en temel ilke, "öncelikle zarar verme" ilkesidir. Bu deneyimsel öğrenme, hastaya zarar verme korkusu olmadan katılımcıların hata yapmasına ve bu hatalardan öğrenmesine olanak sağlar. Böylece, güvenli bir öğrenme ortamında öğrencilerin ve sağlık profesyonellerinin mesleki yeterlilikleri geliştirilebilir ve meslekler arası iş birliği güçlendirilebilir.
Klinik simülasyonun hem mezuniyet öncesi ve sonrası eğitim programlarına hem de meslekler arası eğitim programlarına entegrasyonun sağlanması, etkili bir yaklaşım olarak benimsenmekte ve kabul görmektedir. Bu nedenle, sağlık alanında yer alan eğitimcilerin ve tüm sağlık profesyonellerinin klinik simülasyona hazır oluşlarının sağlanması için alt yapı çalışmaları oldukça önemlidir.