Toplumsal yaşamda kadınlar oldukça önemli bir yere sahiptir. Yalnızca doğurganlık özellikleriyle neslin devamını sağlamakla kalmazlar, aynı zamanda kültürü yaşatan ve taşıyandırlar. Kadının toplumsal yaşamdaki konumu, o topluma ait tüm bilgileri bize sunar. Kadının çalışması ve toplumsal yaşamda aktif bir şekilde yer alması toplumsal değişim ve gelişim ile paralellik göstermektedir.
Ancak tarihsel süreç incelendiğinde kadınlar her dönemde cinsel ayrımcılığın yanında etnik ve sınıfsal kimliği ile de öteki durumuna düşürülmüş, her tür baskı, şiddet ve tacizin ilk kurbanı olmuşlardır. Oysa her iki cinsin kamusal ve özel hayatın tüm alanlarında, eşit şekilde yer alması, görülebilmesi, güçlenmesi, temsil edilmesi, katılması yani toplumsal cinsiyet eşitliğinin olması gerekmektedir. Toplumsal cinsiyet eşitliği sağlandığında, sağlıklı, mutlu ve refah seviyesi yüksek birey, aile ve toplum, daha gelişmiş ve kalkınmış bir toplum, daha güçlü bir devlet ve uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmiş bir topluluk olacaktır.
Bu kitapta kadın toplumsal yaşamın her alanında irdelenmeye çalışılmış ve beş bölümden oluşmuştur. Bunlar Toplumsal Cinsiyet ve Kadın, Kadın ve Eğitim, Kadın ve Sağlık, Kadın ve Hukuksal Boyut, Toplumsal Yaşamda Kadındır.
