Günümüzde, küreselleşme sonucu sağlık hizmetlerine erişim, sağlık olanaklarından yararlanmadaki eşitsizlikler gerek ülkemizde, gerekse dünyada yaygın sağlık sorunları derinleştirmekte, ilaç ve sağlık alanını serbest pazar ekonomisine göre düzenleyen neoliberal sağlık politikalarının insan ve toplum üzerindeki baskısı, her geçen gün artmaktadır.
Giderek artan teknoloji kullanımıyla birlikte, eczacılık mesleğine dış faktörler tarafından yapılan ve eczacıların mesleki haklarının engellenmesi veya gaspına yönelik haksız rekabet yaratan ; aktarlar, marketler, internet satıcıları vb. gibi kesimlerden gelen müdahaleler, eczacıların hastalarla olduğu gibi Sosyal Güvenlik Kurumu, Sağlık Müdürlükleri, meslektaşları, hekimler ve diğer sağlık çalışanları, Türk Eczacıları Birliği ve Bölge Eczacı Odaları ile olan ilişkilerini de bozmakta, pek çok etik, deontolojik ve hukuki sorunları da beraberinde getirmektedir.
Sağlık sistmei içinde halka en yakın 1. Basamak sağlık hizmeti sunucuları olan serbest eczaneler ve eczacılık sistemi üzerinde uygulanan politikalar; Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yersiz olarak artırılan baskı ve denetlemelr, buna karşın, ilaç fiyatlarındaki indirimler, düşen eczacı kar hadleri ve Sosyal Güvenlik Kurumu, Sağlık Uygulama Tebliği(SUT) ve Bütçe Uygulama Talimatı (BUT) gibi geri ödeme sistemlerinin yol açtığı neoliberal sağlık sistemi politikaları sonucu ; eczaneler arası deontolojiye aykırı rekabetin boyutları giderek derinleşmiş, değişen uygulamalara paralel olarak yeni deontolojik, etik ve hukuki sorunlar ortaya çıkmaya başlamıştır.
