Değerler ailede öğrenilmesi, ilköğretimde ise tamamlanması gereken bir kavram olmalıdır. Orta öğretim ve üniversite yıllarında ise değerlere yönelik bilimsel araştırmalar, özel (tiyatrokitap-ülkeler vb) üzerinden araştırmacı bir bakış açısı ile gidilmelidir. Lise yıllarımda hatırlıyorum Sanat Tarihi dersinin uygulamalı ödevleri, Değerleri pekiştirecek olan kitapların sahnelenmesi, Kitapların okunması ve tartışmaları olarak bizlerde farklı bakış açıları geliştirilmiş ve değerlerimizin önemi soyut bir kavram olarak çok iyi oturtulmuştu. İlkokulda okul müdürümüzün pazartesi sabah okula girişteki andımız, İstiklal marşımız ve bayrağın çekilişi, Cuma günleri yine İstiklal marşımız ve bayrağın indirilmesi, yerli malı haftaları, yavrukurt/İzci vb ile ailemizin dışında değerlerimiz yerleştirildi ve güçlendirildi.
Yine Ahlak, Felsefe, Mantık, Milligüvenlik vb derslerimiz vardı. Şimdi ise Üniversitede Sevgi-Saygı-Vatan-Bayrak gibi değerler öğretilmeye çalışılıyor. Bu dersi anlatmak için görev alan ve değerler dersi verirken kendini değersizleştirilmiş hisseden bir akademisyen olarak böyle bir kitap yazmamız gerektiği düşüncesi tarafımızda hâsıl oldu ve bu doğrultuda bu kitap oluşturulmaya çalışıldı. Değerlerini kaybetmiş bir nesil geleceği olmayan ve geleceği olmayan bir nesilde yok olmaya mahkûmdur. Eğitimde olmazsa olmaz olan değerler İlköğretimden itibaren adım adım ve geliştirilerek öğrenilmesi gereken bir hayat dersidir. Bu dersin oluşması ve sürdürülmesinde bizimde bir katkımız olsun diye düşünerek bu kitabı oluşturmaya karar verdik ve alanlarında uzman arkadaşlarımız ile bu kitabı kaleme aldık. Toplumun her kesiminde her eğitim sisteminde kullanılabilecek bir kitap içeriği olması için çaba sarf ettik.
