Çocuk yoğun bakım üniteleri, kritik durumdaki çocuk hastaların yaşamlarını kurtarmak, iyileşme süreçlerini desteklemek ve mümkün olan en iyi bakım standartlarını sağlamak için özel olarak tasarlanmış multidisipliner bir ortamdır. Bu ünitelerde sunulan hizmetlerin temel unsurlarından biri, hastaların ağrılarını dindirmek, konforlarını artırmak ve travmatik deneyimlerin uzun vadeli etkilerini en aza indirmek için etkili sedasyon ve analjezi yönetiminin sağlanmasıdır. Ancak, bu uygulamaların deliryum ve yoksunluk riskine yol açabilecek etkileri ve ortamın çocuklar için optimize edilmesinin gerekliliği, günümüzde daha fazla dikkat çeken önemli konular arasındadır.
Deliryum ve yoksunluk, çocuk yoğun bakım hastalarında sıklıkla gözden kaçan ancak hastaların klinik seyrini, iyileşme süreçlerini ve uzun vadeli nörolojik sonuçlarını etkileyebilen ciddi bir durumdur. Sedasyon ve analjezi uygulamalarının bireysel ihtiyaçlara göre dengelenmesi, farmakolojik ve farmakolojik olmayan yaklaşımların uygun şekilde kullanılması ve deliryum-yoksunluk gelişiminin önlenmesi için kapsamlı değerlendirme yöntemlerinin uygulanması kritik öneme sahiptir. Aynı zamanda, yoğun bakım ortamının çocukların fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarına uygun şekilde düzenlenmesi, hem hastaların hem de ailelerin yaşadığı stresin azaltılmasında önemli bir rol oynar.