Cinsel istismarının dünya genelinde her toplumda görülebilen, özellikle çocuk ve kadınları etkileyen önemli bir sorun olduğundan şüphe yoktur. Gelişmiş ülkelerde genellikle okul öncesi dönemde verilen korunma eğitimleri ile cinsel istismara karşı çocuk ve gençlerin kendilerini korumaları amaçlanmaktadır. Elimizdeki veriler çocukların bu tür eğitimleri almasının istismardan korunmalarına yardımcı olduğunu göstermektedir. Ancak ülkemizde yaygın bir istismar sorunu olmasına karşın çocuklarımız bu eğitimleri sistemli bir şekilde alamamaktadır.
Her hangi bir engeli bulunmayan çocukların yanı sıra zihinsel engelli çocukların da bu eğitimleri almaları gerekirken genel olarak bu eğitimler göz ardı edilmektedir. Oysa ki zihinsel engelli çocuklar da diğer yaşıtları gibi bir cinsel gelişim içerisindedir ve istismara uğrama olasılıkları engeli bulunmayan çocuklardan daha fazladır. Ağır zihinsel engele sahip çocukların kendini koruma eğitimlerin-den istenildiği gibi yararlanma ihtimali çok düşük olsa da hafif ve orta derecede zihinsel engele sahip çocuklar sistemli, tekrarlı ve ev ortamına taşınan eğitimler ile kendilerini koruma davranışlarını gösterebilmektedir.
Çocuklara verilecek kendini koruma eğitimlerinin ana merkezinin öncelikle aile olduğu unutulmamalıdır. Ailelerin cinsel istismarın genel özellikleri, istismarcılar ve kullandıkları yöntemler konularında bilgi sahibi olmaları, çocuklarının istismara karşı önlem alabilmeleri için eğitilmeleri ve çocuklarını yakından gözlemleyerek olası istismarı önleme ve sonraki zararların en aza indirilebilmesi için yapılacak girişimleri bilmeleri son derece önemlidir.
Bu kitapta ebeveynlerin okul öncesi dönemde olan çocuklar ve zihinsel engelli çocukların eğitimlerinde kullanabilecekleri temel yöntem ve stratejiler en anlaşılır şekli ile verilmeye çalışılmıştır. Çocuk hikayeleri ebeveynlere çocuklarının eğitimlerinde yardımcı olacak düzende ve görsellikle desteklenerek verilmiştir. Gerekli ip uçları, eğitim basamakları, hikaye sonu yapılması gereken tekrarlar için gerekli materyaller her hikayenin sonunda sunulmuştur. Bu kitabın adı ve bölüm başlarında yer alan kısa anekdotlar gerçek olaylardan esinlenilerek kurgulanmıştır.
Çocukla sürekli temas halinde olan eğitimciler, sağlık çalışanları, din görevlileri, güvenlik görevlileri, kanun yapıcılar ve uygulayıcıların kısaca birey olarak toplumun tüm fertlerinin çocuk cin-sel istismarının önlenmesinde önemli sorumlukları olduğu akıldan çıkarılmamalıdır. Bu kitabın tarih boyunca var olan, her zaman ve şartta ortaya çıkabilme potansiyeline sahip, tüm dünya genelinde çocukları etkileyen önemli bir sorun olan cinsel istismar konusunda sizlerin ve çocuklarımızın bilinçlenmesine katkı sağlaması ve faydalı olmasını ümit ediyorum.
